DİJİTAL ÇAĞIN YENİ ALGI HATLARI
Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, sosyal medyanın bireyi devasa bir yayın gücüne kavuşturduğu yeni dönemin, klasik propaganda yöntemlerini kökten dönüştürdüğünü ifade etti. Aydemir’e göre bugün bir kişinin elindeki kamera ve mikrofon, eskiden büyük medya yapılarının yürüttüğü çalışmaları birkaç dakika içinde mümkün kılan bir etki alanı oluşturuyor. Bununla beraber sokak röportajı formatıyla sunulan videolar, çoğu kez spontane bir görüş aktarımı gibi görünse de, aslında toplumsal duyguyu yönlendiren sistematik bir kurguya dayanabiliyor.
AÇIK KAYNAKTAN KONTROLLÜ ANLATIYA GEÇİŞ
Aydemir, dijital çağda açık kaynak istihbaratının toplumun kendisine veri ürettirmeyi mümkün kılan bir boyuta dönüştüğünü belirtti. Klasik yöntemde sahadan bilgi toplanırken, bugün bilgi yalnızca toplanmıyor; üretilebiliyor. Aynı kişinin farklı görüntülerle tekrar tekrar ekrana çıkarılması, ona göre artık veri derlemek değil, duygu tasarlamak anlamına geliyor. Modern analiz dilinde bu durumun “kontrollü anlatı” olarak tanımlandığını, böyle yapıların zamanla “herkes böyle düşünüyor” algısını pekiştirerek kitle psikolojisini dönüştürdüğünü söyledi.
TOPLUM MÜHENDİSLİĞİNİN MİKRO AYGITLARI
Aydemir değerlendirmesinde, toplum mühendisliğinin artık büyük aktörlerin değil, bireysel içerik üreticilerinin elinde daha esnek bir araç hâline geldiğini ifade etti. Bu çerçevede duyguyu tetiklemek, algıyı şekillendirmek ve kanaati kalıcılaştırmak şeklindeki üç aşamalı süreç, sokak röportajlarının görünmez arka planını oluşturuyor. Öte yandan spontane görünen vatandaş tepkilerinin aslında oyunculuk simülasyonlarıyla çoğaltılması, toplumun gerçek sosyolojisini gölgeleyen bir psikolojik etki üretiyor.
MANİPÜLATİF KURGUNUN TEKNİK YÜZÜ
Aydemir’e göre videolarda kullanılan seçici kurgu, provoke içeriklerin özellikle öne çıkarılması, başlıklarla verilen siyasal çerçeveleme gibi unsurlar, klasik propaganda derslerinde anlatılan tekniklerin dijital çağa uyarlanmış örnekleri. Bu yapıların etkisini artıran unsur ise “makul gerçeklik” olarak tanımlanan doğal görünümün sağladığı inandırıcılık. Bir sokak görüntüsünün oluşturduğu güven duygusunun, gerçekte kurgu olan sahneleri bile hakikatmiş gibi sunabildiğini vurguladı.
KAMU DÜZENİ AÇISINDAN YENİ RİSKLER
Aydemir, gerçeğin değil algının belirleyici olduğu bu çağda, birkaç dakikalık videoların toplumun siyasal reflekslerini etkileyebildiğini ifade etti. Ona göre bu içerikler; kimlikler arası tansiyonu artırma, sosyal fay hatlarını tetikleme ve toplumun genel eğilimini çarpıtma potansiyeli taşıyor. Bu sebeple konu yalnızca medya etiği düzleminde değil, kamu güvenliği başlıkları arasında ele alınması gereken bir boyuta ulaşmış durumda.
DEVLETİN STRATEJİK YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Aydemir, dijital manipülasyonları tanımlamak için teknik bir erken uyarı sisteminin kurulmasını, manipülatif ağların hızlı tespit edilmesini ve platformlarla daha güçlü iş birlikleri geliştirilmesini gerekli gördüğünü belirtti. Bunun yanı sıra kurgu röportajlar ve kimlik değiştirilerek üretilen provoke içerikler konusunda hukuki çerçevenin netleştirilmesini, toplumun direnç kapasitesini artıracak sosyal politikaların güçlendirilmesini önerdi. Aydemir’e göre dijital manipülasyonlar artık iletişim alanı değil, stratejik bir kamu güvenliği konusudur.