TBMM Genel Kurulunda, enerji ve madencilik alanında düzenlemeler getiren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ilk dört maddesi kabul edildi. TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, teklifin enerji ve madencilik sektörünün ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik hazırlandığını belirtti. Varank, yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması amacıyla süreçlerin kısaltılmasının planlandığını ifade etti. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinde hızlandırma yapıldığına dair iddiaların doğru olmadığını, yalnızca ilgili kurumların görüş verme sürecinin hızlandırıldığını aktardı.
Zeytin ağaçlarının taşınması konusunda yaşanan tartışmalara değinen Varank, zeytin ağacı sayısının iktidarları döneminde 100 milyondan 200 milyona çıktığını ve taşınma işleminin uzman görüşlerine dayandığını söyledi.
Teklifin görüşmeleri sırasında komisyon çalışmalarında fiziki engellemeler yaşandığını belirten Varank, bazı milletvekillerinin ve danışmanlarının salonu doldurarak çalışma ortamını zorlaştırdığını ifade etti.
Diğer partilerden gelen eleştirilerde ise, teklifin toplumun rızasını almadığı, çevreye zarar verebileceği, orman alanlarında madencilik faaliyetlerinin artacağı ve zeytinliklerin korunmasının ihmal edildiği öne sürüldü.
AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer, Türkiye’nin enerji bağımlılığını azaltmak için önemli adımlar attığını, doğal gaz ve petrol üretimlerinin sürdüğünü, yenilenebilir enerji kapasitesinin arttığını belirtti. Özer, zeytin ağaçlarının taşınacağını, kesilmeyeceğini, taşınamayanlar için eşdeğer alanlar tesis edileceğini, madencilik faaliyetlerinin rehabilitasyonunun yatırımcılar tarafından karşılanacağını vurguladı.
Kabul edilen maddeler arasında, ÇED ile ilgili düzenlemeler yer aldı. "ÇED Gerekli Değildir" ifadesi metinden çıkarıldı, "ÇED Olumlu Kararı" alınmadan projelerin onaylanamayacağı ancak başvuruların yapılabileceği belirtildi. Ruhsat bedelleri, rehabilitasyon bedelleri ve izin süreçlerinde yeni düzenlemeler yapıldı. Madencilik faaliyetlerinin çevreye duyarlı ve sürdürülebilir şekilde yürütülmesi hedeflendi.
Madencilik izinlerinde, özel koruma alanları ve ormanlar gibi hassas bölgelerde ilgili kurumların görüşlerinin alınması zorunlu kılındı. Ormanlar dışındaki bu alanlarda izin verilmezse, belli süre sonunda izin verilmiş sayılacak. Ormanlarda madencilik faaliyetleri için 3 ay süreyle bedelsiz izin verilecek, bu süre 12 ay uzatılabilecek.
Ruhsat verildikten sonra alan izne tabi hale gelse bile madencilik faaliyetlerine devam edilecek; kültür varlığı bulunması durumunda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın onayı aranacak.
Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülecek ve ilgili kurumlar 3 ay içinde görüş bildirecek. Görüş bildirmeyen kurumların olumlu görüş verdiği kabul edilecek.
Stratejik ve kritik maden tanımları güncellenerek, ekonomik ve ulusal güvenlik açısından önemli madenler olarak yeniden belirlendi. Bu madenlerle ilgili madencilik faaliyetlerinde acele kamulaştırma yapılabilecek ve Cumhurbaşkanı, ruhsat sahiplerinin belirli miktarda stoklama yapmasına karar verebilecek.
Kanun teklifinin dördüncü maddesinin kabulünün ardından birleşime ara verildi ancak komisyonun yer almaması üzerine birleşim saat 14.00’te yeniden toplanmak üzere kapatıldı.