Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
Manisa ve İzmir'deki Orman Yangınlarına Yoğun Müdahale
Manisa ve İzmir'deki Orman Yangınlarına Yoğun Müdahale
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Yolsuzluk Operasyonu
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Yolsuzluk Operasyonu
30 İlde FETÖ Operasyonu
30 İlde FETÖ Operasyonu
Hazreti Muhammed’e Hakaret İçeren Karikatüre Yönelik Soruşturmada 4 Gözaltı
Hazreti Muhammed’e Hakaret İçeren Karikatüre Yönelik Soruşturmada 4 Gözaltı
TBMM’de İklim Kanunu ve Enerji-Maden Yasa Teklifleri Görüşülecek
TBMM’de İklim Kanunu ve Enerji-Maden Yasa Teklifleri Görüşülecek

Dağıstan Türkmen

Paranın değeri üretimdir, gerisi boş…
20 Eylül 2024 Cuma

Ekonominin altın kuralı belli: Paranın değerini belirleyen üretimdir. Üretim yapmak için ne lazım? Yatırımcı. Peki, yatırımcı neyle üretim yapar? Kaynak bulur, sermaye oluşturur, yatırım yapar, üretir ve satar. Bu döngü içinde istihdam da yaratır, ihracat da yapar, ülkeye döviz kazandırır, ekonomiyi ayakta tutar. Sonuç? Paranın değeri, o üretime göre belirlenir.

Ama bizim sistemde işler böyle mi yürüyor? Hayır! İşte size basit bir örnek: Bankaya gidiyorsunuz, elinizde 200.000 dolar var. Diyorsunuz ki, “Bu parayı üç ay vadeli yatırmak istiyorum.” Banka ne veriyor biliyor musunuz? 180 dolar! Yani 200.000 dolara karşılık üç ay sonunda elinize geçecek para bu. Peki, 180 doların TL karşılığı ne? Yaklaşık 6000 TL. Aynı bankaya diyorsunuz ki, “Bu 200.000 doları TL’ye çevireyim, üç ay vadeli TL üzerinden yatırayım.” Ne kadar faiz veriyor? Yaklaşık 789.000 TL!

Bir tarafta üç aylık getiriniz 6000 TL, diğer tarafta 789.000 TL. Şimdi, döviz rezervlerimiz arttı diye seviniliyor ya, elbet artar! Dışarıdan adam dolarını getiriyor, burada bozdurup TL’ye çeviriyor, yüksek faizden yararlanıyor, üç ay sonunda faizini cebine koyuyor, tekrar dolara çevirip ülkesine dönüyor. Bizim döviz rezervimiz böyle böyle şişiyor ama yarın öbür gün o rezervler bir anda buharlaşacak. Çünkü bu sistem, Türkiye’yi resmen soyma yarışına çeviriyor!

Üretim yapmadığımız sürece, bu faiz sistemiyle ekonomiyi döndürmeye çalıştığımız sürece maalesef aynı çukurun içinde debelenmeye devam edeceğiz. Düşük üretim, yüksek faiz… Bu denklem bizi bir yere götürmez. Yatırımcının önü açılmalı, üretim desteklenmeli, istihdam ve ihracat artırılmalı ki Türkiye büyüsün. Paranın değeri de işte o zaman gerçek anlamda yükselecek.

Somut örneklerle söyledim. Türkiye’nin düze çıkması için üretim şart, başka türlü bu gidişatın önüne geçmek mümkün değil!

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İran-İsrail savaşı Türkiye'ye neyi öğretmeli
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kim kazandı?
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Kürtlerle ilgili mühim bir yazı
Yavuz Münir Saatçi
Yavuz Münir Saatçi
Gazap Üzümleri'nden Bugüne: Emek Sömürüsü ve Umut Çilesi Devam Ediyor mu?
Dağıstan Türkmen
Dağıstan Türkmen
Trump Efendi’ye Güven Olmaz!
Dilek Yılmaz
Dilek Yılmaz
Şimdinin gücü
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri